DUYGU GİRAY

5 Şubat 2017 Pazar

KAŞ GEZİSİ




Geçtiğimiz Mayıs ayı yaz tatilimi Kaş’ta açtım. O maviyi, turkuazı, yeşili ve doğayı tam anlamıyla yaşadıktan sonra yaz ayımın çok güzel geçeceğine eminim çünkü başlangıcımı çok güzel yaptım.
Beni en mutlu eden ve dikkatimi çeken şey ise Kaş’ta yaşayan tüm insanların hayvan sevgisi !!! Neredeyse her dükkanın önünde sahiplenilmiş kedi köpeklere rastlayabilirsiniz. “İNSAN gibi insan” ların yaşadığı bir yer Kaş..
Herkesin birbirine selam verdiği, içten tebessümlerin var olduğu bir yer…
Üç günlük bu keyifli tatilimi daha da güzelleştiren kişilerse beni “LİYA” isimli rengarenk butik otellerine davet eden dünyalar tatlısı fazlasıyla mütevazi Menent-Emre çifti..


Kendileri aslında 1 yıl öncesine kadar İstanbul hayatının keşmekeşinde yaşamış genç bir çift. Ve sonunda hayalleri olan kaş’a taşınmışlar, hayallerini birkaç kademe üste taşıyıp bir de 12 odalı pırıl pırıl bir butik otel açmışlar ve tüm misafirlerini “dostları” gibi ağırlıyorlar.
Liya otel çok merkezi bir noktada bulunuyor çünkü 3-4 dakika sonrası marinadasınız, gece hayatının olduğu sokaktasınız, hediyelik eşyaların içindesiniz ve meşhur restoranların önündesiniz. Otelin sağında ve solunda 20 metrelik mesafede büyük zincir marketler var. Daha da önemlisi merkezde olmasına rağmen sessizlik hakim! Otogara da çok yakın..
                                           


Gelelim otelin özelliklerine ;
Deniz gören rengarenk masa sandalyelerle süslenmiş şirin bir terası var. Odalarda bir KAŞ oteli için fazlasıyla herşey düşünülmüş.12 oda da yepyeni ve temizlik açısından pırıl pırıl. Valiz koyma aparatından dolabınıza, Led TV den klimanıza, özel banyo terliklerinize kadar bu güzel insanlar en ince detayları dahi düşünmüş. Sabah kahvaltısını ister terasta ister “LİYA” ile anlaşmalı olan mekanlarda alabiliyorsunuz.
Akşam yemeği mi ?
Dilerseniz koşun büyük marketlere ve canınızın çektiğini alın. Otelinizin terasına çıkıp kendi eviniz gibi “teras mutfağını ” kullanıp sofra keyfinizi siz şekillendirin. Mutfakta herşey mevcut. Ya da benim önerim olan “Nereid meyhanesi”ne akşam yemeğine gidin. Mezelerine bayılacaksınız. Sahibi Arla da oradaki herkes gibi sıcacık bir insan. O da olmadı. Menent ve Emre sizi seve seve her yere yönlendirirler. Kaş’ta aç kalmayacağınız hatta midenizi çok keyifli dolduracağınız bir gerçek. Kaş’ın manzarasının güzelliğinden bahsetmiyorum bile..Meis adası tam karşınızda ışıl ışıl size bakıyor.
Peki böylesine şirin bir otelde beni zarif bir şekilde ağırlamakla kalmayıp tüm kaş’ı hergün dolaştıran bu güzel insanlar kim ?
Hikayelerini dinleyince Menent ve Emre için çok güzel bir söz geldi aklıma “Başaranlar hiç düşmemiş olanlar değil, defalarca düşmüş olmasına rağmen ASLA pes etmeyenlerdir” Onlar pes etmemeye en güzel örnek çift. Onlar YOL ARKADAŞI..
Hayat sınadı. Bir kere iflas ettiler, bir kere dolandırıldılar. Asla pes etmediler. Menent kanserle savaştı, asla pes etmedi ve iyileşti ! Bugün Türkiye’nin en huzurlu ilçesinde otel işletiyorlar ve gelecekteki LİYA zincirleri için çok çalışıyorlar. Birbirinin ilkokul aşkı bu iki insan iyi günde kötü günde çıkarsız hesapsız hep elele yürüyor. Buyrun hikayeleri;
Menent sözü alıyor;
“İstanbul üniversitesi su ürünleri mezunuyum. Hiç yapmadım. Bankacılık mesleğimi sürdürürken tayinim istemediğim bir yere çıkınca erkek arkadaşımın desteğiyle (şu anki eşi) işi bıraktım ve ticarete atılma kararı aldık. Emre de havayolu firmasında teknisyendi. 2009 yılında sadece 3 şişeyle ve 21 liralık sermayeyle ayvalık zeytinyağı işine girdik. 3 sat 6 al, 6 sat 9 al şeklinde ilerledik. Ancak Türkiye şartlarıyla battık.
Pes ettiniz mi ? Kurumsal’a dönmeyi düşündün mü?
Hayır. Bu kez toptan işine girmeye karar verdik. Ve resmen “Eksi” sermaye ile başladık. Ev dışı tüketim ürünleri pazarlamasına giriştik. Eski işyerimdeki ikili ilişkilerim fırsat oldu. Bankalardaki arkadaşlarımla görüşüp bağlantılar kurup sıfıra sıfır işi başlattık. İlk sermayemiz 230 tl idi.
Toptancılık iyi gitmeye başlayınca düşündük taşındık, şu an neye merak var dedik ve o sıralar yeni başlayan pasta cupcake sabun kurslarına el attık. GUTAVA çok başarılı oldu. Buradaki kazancımızla toptancılık elele yürüdü. Derken toptancılıkta seri dolandırıcılığa maruz kaldık.
                                   

Oradan oraya .. farklı sektörler hep.. nasıl başa çıktınız ?
İnan bana eğer sermayen yoksa mecburen seramik döşemeden pasta yapmaya kadar öğreniyorsun ! Öğrenmek zorundasın.
Emre katılıyor lafa “ Bu seri girişimcilik vasıtasıyla benim 10 parmağımda 20 marifet gibi bir durum oluştu” diyor:)
Gutava ile işler iyi giderken burayı açmaya nasıl karar verdiniz ?
2014 nisan ayında Kaş kamping’de tatil yaparken 45 yaşında hayalimiz olan Kaş’ta emeklilik hayatını erkene çekme kararı aldık:) Aslında amacımız permakültürdü. (sürdürülebilir tarım-organik ürünler)
Permakültür (sürdürülebilir tarım) düşünürken otel açtılar.
Menent; “Gutava’yı devrettik, evlendik, Emre kıdem tazminatını alıp işiyle yollarını ayırdı..Kaş’ta arazi bakmaya başladık. Paramıza uygun araziyi beğenmiyoruz, beğendiğimiz araziye paramız yetmiyor.”
“Hayaller dallas çiftliği, gerçekler bir dönüm” diyerek araya giriyor Emre:)
Derken….
Bir aracı vasıtasıyla nasipleri olan “LİYA”yı halka açıyorlar. Hiç akıllarında yokken.. 1 hafta içinde bütün öz sermayelerini yatırıyorlar. Nisan 2014’te kaş hayali kuruyorlar ve Nisan 2015 te kaş’a taşınıyorlar.
“Bütün bir yıl kurumsal hayatta bir haftalık tatil için çalışıyorsun. Bu yüzden gelen misafirlerimiz için rahat etsinler diye kendimize düşen herşeyi sonuna kadar yapıyoruz” diyor Menent.
Bir de sürprizleri var:)
İlk LİYA’larının öz sermayesiyle 15 Haziran 2016 tarihinde “LİYA HOTEL KAMBOÇYA” açılıyor. Dünya kültür mirası listesinde bulunan “Angkor Vat” tapınağının bölgesi “Siem Reap”te Menent ile Emre’nin ikinci “Liya”ları misafirlerini ağırlayacak. Şimdiden hayırlı uğurlu bereketli olmasını ve devamının gelmesini diliyorum ve bu güzel çifte çok teşekkür ediyorum.
Kaş’a gittiğinizde muhakkak Kaputaş plajı, Kekova, Antiphellos Antik kenti, Saklıkent, Patara Plajı, Kalkan, Büyük çakıl plajını görün. Şnorkelle dalın, yamaç paraşütü yapın.


Duygu’nun önerdikleri;
LİYA otel’de evinizdeymiş gibi kalın.
SOFA’da cheesecake yiyin.
MAYOR BİSTRO’da muhakkak keyifli bir kahvaltı edin.
“Evita” teknesinin sahibi kaptan Ergün ile tur yapın.
NEREİD Meyhanesinde mezeleri tadın.
LEYMONA’da güneşlenin.
Kedi-köpekleri sevin ve besleyin.
“Evita” teknesinin sahibi kaptan Ergün ile tur yapın.
Lİya otel instagram

Önemli Not: Sadece gerçekten mutlu olduğum ve önerdiğim yerleri kaleme alıyorum.